TREN

16 EYLÜL 2025

Avrupa Tedarik Zincirinde Romanya’nın Önemi Neden Artıyor?

GettyImages-486570435.jpg

Avrupa merkezli işletmeler küresel ticaret gerginliklerinin gölgesinde yakın tedarik partnerlerine yöneldikçe, potansiyel merkezler öne çıkıyor. Bu merkezlerin başında gelenlerden biri de Romanya. Peki Romanya, Türkiye’nin Avrupa pazarına erişimi için neden stratejik öneme sahip?

Küresel ticaret, karşılıklı gümrük vergileri, misillemeler, nihayete ve barışa eremeyen jeopolitik çatışmalarla çalkalanıyor. Tedarik zincirleri, bu krizlere yanıt verebilmek için alternatif rotaları, yeni stratejileri değerlendiriyor. Tam da bu noktada, erişim alanı geniş, stratejik bir jeopolitik konumda yer alan, ticaret yapmanın kolay olduğu ve dış yatırımların teşvik edildiği pazarların önemi artıyor. Bu senaryoda Avrupa’yı değerlendirdiğimizde, son yıllarda öne çıkan pazarların başında Romanya geliyor. Özellikle Avrupalı işletmeler yakın kaynak kullanımı (nearshoring) stratejilerine yöneldikçe, ülkenin stratejik önemi de artıyor. Bu yazımızda, KoçZer’in de Avrupa’ya kapı araladığı Romanya pazarına yakından bakacağız.

Romanya ekonomisine dair güncel veriler

Ukrayna, Moldova, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Karadeniz ile çevrili Romanya’da hükümet, geçtiğimiz aylarda, 2026'da GSYİH'nin %5'i büyüklüğünde ölçeklenen kapsamlı bir mali konsolidasyon paketi açıkladı. Bu paket; vergi artışları, kamu harcamalarında kısıtlamalar ve yatırım harcamalarının azaltılması gibi kriterleri içerirken, bazı riskleri de beraberinde getiriyor. 2025'te Romanya'nın güncel ekonomik durumu, enflasyonun %8 civarında olacağını gösteriyor.

Romanya hükümeti, bu hamlelerle bütçe açığını 2024'teki %9,3'lük değerinden 2026'ya kadar %6'ya düşürmeyi hedefliyor. Kredi notunu korumayı, borç artış hızını yavaşlatmayı ve Avrupa Birliği'nden gelen fonları artırmayı hedefleyen Romanya hükümeti, resesyon olasılığının güçlenmesine ve toplumsal tepkilere rağmen mali disiplinle piyasa güveninin yeniden kazanılmasına odaklanıyor. Güven odaklı bu politika, Romanya’yı yabancı yatırımlar için de ideal bir bölge ülkesine dönüştürüyor.

Romanya’nın Avrupa tedarik zincirindeki rolü

240 bin kilometrekareye yaklaşan yüzölçümü ve 20 milyona yakın nüfusuyla Romanya, yaşadığı ekonomik zorluklara rağmen son yıllarda tüketim kalıplarındaki değişimlerin ve küresel ticaret yollarındaki aksaklıkların etkisiyle Avrupa için fırsatlar barındıran bir pazar olma özelliği taşıyor. Özellikle Avrupa merkezli şirketler nearshoring stratejilerine odaklandıkça, kıtanın ana pazarlarının çevresindeki yerler de potansiyel ticaret ve lojistik merkezleri haline geliyor. Zira bu pazarlar, maliyet yapısının rekabetçi kaldığı; buna karşın ürün ve hizmetleri pazara hızlı sunma fırsatının korunabildiği iş ortamları sunuyor. Özellikle Romanya, yakın zamanlarda geliştirmeye başladığı lojistik kapasite ve Türkiye’den bölgeye yönelik yatırımlarla dikkat çekiyor.

Romanya’nın lojistik kapasitesinin büyük kısmı, Bükreş çevresinde yoğunlaşıyor. Başkent, ülkenin modern sanayi stokunun yaklaşık %70’ine ev sahipliği yapıyor. Deniz taşımacılığı cephesinde ise Romanya, Karadeniz’e kıyısı olan en büyük liman şehri Köstence’de yer alan limanla öne çıkıyor. 2024 ortalarında 1 milyar euro yatırım açıklanan bu liman, yine 3 milyar euronun üzerinde yatırım ayırılan karayolu altyapısıyla destekleniyor. 2012’den bu yana dış ticaret açığı vermesine rağmen, imalat ve lojistik de dahil olmak üzere çeşitli projelerde doğrudan yabancı yatırım akışlarında istikrarlı bir akış yaşayan Romanya, AB bölgesindeki en düşük ikinci işçilik maliyetiyle de gelişmekte olan Avrupa pazarları arasındaki potansiyelini vurguluyor.

Doğu ve batı arasında ikinci köprü: Romanya

Tüm bu iş iklimi kriterleri, özellikle son yıllarda büyük işletmelerin Romanya ve çevresindeki üretim tesislerini genişletmesini beraberinde getiriyor. DP World tarafından derlenen veriler, Batı Avrupa’ya yakın lokasyonlardaki fabrikalara sıfırdan yapılan doğrudan yabancı yatırım (FDI) artışının, 2022 ve 2023 yılları arasındaki 82 milyar doların üzerinde olduğunu gösteriyor. 2023’e dair nearshoring verileri, araştırmaya katılan şirketlerin %57’sinin halihazırda bölgeden ürün tedarik ettiğini, %32’sinin ise önümüzdeki yıllarda faaliyetlerini Doğu Avrupa’ya taşımayı planladığını gösteriyor. Romanya, Türkiye’den sonra doğu ve batı arasındaki ikinci köprü olarak güçlenen konumuyla dikkat çekiyor.

Romanya, Karadeniz’e kıyısı ve Avrupa pazarına yakınlığı sebebiyle özellikle otomotiv ve otomotiv odaklı orijinal ekipman üreticilerinin de gözde pazarlarından biri. Zira otomotiv sektörünün halihazırda Romanya GSYİH’sinin %13’ünü oluşturduğu; Renault’a ait Dacia ile Ford’un tamamının ülkede üretim yaptığı biliniyor. Koç Topluluğu iştiraklerinden Ford Otosan’ın sahibi olduğu Ford Romania, bölgenin otomotiv üretiminde önemli bir rol üstleniyor. Hatta Ford Otosan, lojistik partnerleriyle Romanya ve Türkiye’deki fabrikaları arasındaki lojistik operasyonların verimliliğini, sürdürülebilirliğini ve kârlılığını artırmak amacıyla intermodal bir taşımacılık rotası başlattığı biliniyor. 2025 başında duyurulan demiryolu hattının, otomotiv parçalarının Romanya’ya, tamamlanmış otomobillerin ise Romanya’dan Türkiye’ye taşındığı bir altyapı sunuyor. Söz konusu rotanın karayolu taşımacılığına kıyasla emisyonları %63 oranında azalttığı ve yılda yaklaşık 12 bin aracın Türkiye’ye taşınmasını kolaylaştırdığı tahmin ediliyor.

Romanya’nın yükselişinde Ukrayna savaşı etkisi

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın yarattığı rota değişiklikleri ve bölgesel tedarik zinciri trendleri sayesinde yaşanan bu dönüşüm, Romanya’nın Avrupa’da yükselen bir lojistik yıldızı oluşuna katkıda bulunuyor. Yalnızca 2020 ve 2022 arasında deniz taşımacılığının %30’a yakın arttığı; DP World gibi küresel taşıyıcıların Romanya’ya ve özellikle Köstence Limanı’na yatırım yaptığı, ülkede dijitalleşme ve enerji dönüşümüne milyarlarca euro kaynak ayrıldığı biliniyor.

Ekonomi, küresel lojistik ve tedarik zinciri yönetimi dünyasında ara konumuyla ticarete yön veren “lojistik düğümü” yakıştırmasına en uygun ülkelerden biri olarak yükselen Romanya; bölgenin dört bir yanından gelen ürünlerin tasnif edildiği ve hedef pazarlara yönlendirildiği, başka bir deyişle değerin “katma değere” dönüştürüldüğü bir pazar olarak yükselişini sürdürüyor.

KoçZer, Romanya ile Avrupa pazarında

Tüm bu gelişmeler ve Romanya pazarındaki ilerlemeler, Koç Topluluğu çatısı altındaki kurumsal satın alma ve tedarik zinciri yönetimi şirketi KoçZer’in Avrupa’daki büyüme hedefleri kapsamında merkez üssü olarak belirlediği ülkenin Romanya oluşunu beraberinde getiriyor. 2024 sonunda Romanya’da Koçzer Romania SRL ticari unvanına sahip bir şirket kuran KoçZer, Romanya yatırımıyla üç yılda 100 milyon euro satış hacmi bekliyor. Halihazırda çok sayıda Koç Topluluğu şirketinin Romanya pazarında aktif olarak operasyon yürütüyor olması da KoçZer’in Romanya’ya olan güvenini tazeliyor.

Romanya, yalnızca Koç Topluluğu şirketleriyle değil, ülkede faaliyet gösteren kayıtlı Türk şirketleriyle de ideal bir pazar konumu kazanıyor. Zira Romanya’nın 18 binden fazla kayıtlı Türk şirketine ev sahipliği yaptığı, Türk yatırımcıların ülkeye 10 milyon dolar doğrudan yatırıma imza attığı biliniyor. KoçZer ise 130’dan fazla kategorideki dolaylı satın alma uzmanlığını kullanarak Türkiye’deki yatırımcı ve girişimci topluluğunun uğrak pazarlarından Romanya’daki atılımıyla tüm paydaşları için daha fazla iş değeri yaratmaya odaklanıyor.



BU İÇERİĞİ PAYLAŞ

Bize Ulaşın
logo